Majestelerinin Gemisi Beagle Günlüğü 1831-1836



Çevirmenin Sunuş Yazısından Giriş ve Sonuç Bölümleri

Bu Günlük, olağanüstü bir doğa yolculuğunun sadakatle ve içtenlikle anlatısıdır. Beş yıl kadar süren yolculuk, denizlerde ve ırmaklarda Beagle adlı hidrografya açınsama ve ölçümleme (survey) gemisiyle ya da onun güvertesinde taşıdığı çeşitli türde teknelerle yapılmıştır. Adalar ve anakaralardaysa ormanlarda, çayırlarda, dağlarda, su basmış topraklarda, ırmaklarda ya da ırmak boylarında, çöllerde, vadiler ve ovalarda, kimi zaman at, kimi zaman katır sırtında ya da yaya gerçekleştirilmiştir. Gezgin, gerek denizlerde gerekse karalarda o doğanın florası ve faunasına, kaya, kayaç ve taşıllarına (fosillerine), tutkuyla ve coşkuyla odaklanmıştır. Bunların yanı sıra paleontolojik araştırmalar yapar ve önemli bir taşıl ve hayvan birikimini İngiltere’ye taşır. Bunun için büyük zorlukları ve tehlikeleri göze almış, kimi zaman uzun süren hastalıklar yaşamıştır.

Bu yolculuğun öyküsü, Günlük aracılığıyla, çok genç ama o ölçüde meraklı, henüz tomurcuk safhasında bir doğabilimcinin bir bakıma oluşumuna ışık tutar.[1]Hayli olgun yaşta Darwin, doğabilimci ve evrim kuramcısı Francis Galton’a gönderdiği 28 Mayıs 1873 tarihli mektubunda şöyle yazmıştı:  “Benim gerçek eğitimim Beagle’ın … Tümünü Gör Zihni besleyen gözlem ile usa vurma, tümevarım süreçlerini sergiler. Günlük, doğabilimi alanında bilgilendiricilik yönünden olmasa da o alanda bilimsel bilginin üretim süreci konusunda parlak bir örnektir.

Buradan giderek bir başka önemli özelliği, en azından bilim tarihi açısından bakanlar gözünde en önemli yanı, “Yaratılış” öğretisinden “Evrim” öğretisine geçişe yolaçan gözlemlerin gerçekleştiği koşulları gözler önüne sermesidir.[2]Bu geçişin sadece Darwin’in düşüncesiyle sınırlı olmadığı, öncesinde Lamarck’ın ve aynı dönemde veya sonrasında birçok başka doğabilimcinin de o yönde düşünceler ürettiği … Tümünü Gör Her ne kadar yolculuk boyunca Darwin henüz “Yaratılış” düşüncesini terketmemişse de metin, onu “Evrim” düşüncesine götürecek adımları oluşturan gözlemleri ve yorumları içerir.

Yanı sıra benzersiz bir doğa yolculuğu kılavuzu niteliğindeki metin, bir adım daha ileri gidilebilirse bir tür serüven öyküsü gibi de okunabilir. Darwin yol boyunca bir takım tehlikeler atlatmış, zorlukları aşmak zorunda kalmış, “harikulâde olaylar” yaşamıştır.

Döneminde özellikle o coğrafyada büyük sığır sürülerinin yönetimi, çok sayıda hayvanın derilerinin yüzülme yöntemleri, yaban atlarının ve tayların hayli zalimce evcilleştirilme usulleri, deri kayışlarla birbirine bağlı taştan toplarla devekuşu ya da guanako avcılığı gibi, kırsal yaşamın önde gelen etkinliklerine ilişkin gözlemleri ilgiyle okunur. Kırda yaşayan İspanyolların yaşam tarzları ve düzeyleri konusunda aktardığı bilgiler de Günlük’ün canlı tablolarındandır.

Bu kitap aynı zamanda Birleşik Krallık’ın 19. yüzyılın başlarında Pax Britannica’yı ve yeryüzünde yaygın İngiliz egemenliğini kuruşunun ve bu gelişmelerde donanmasının etkinliğinin de kısmi bir fotoğrafıdır. Bunun bağlantılısı olarak, başka toplum ve kültürlere Avrupa merkezli –kimi zaman aşağılayıcı– bakışının da bir örneğidir. (Bunu aşmak için, modern antropolojiyi, Darwin’den 100-110 yıl sonrasında, yakın topraklarda çalışan, Lévi-Strauss’u ve başkalarını beklemek gerekecektir.)

Ayrıca bu kitap, 19. yüzyılın ilk yarısında bir askeri sörvey gemisinin faaliyetinin ayrıntılarıyla aktarımıdır. Kitapta subaylar ve mürettebatın yaşam ve çalışma koşulları, gemi komutanının geniş yetkileri, yelkenli gemi manevraları, değişik denizlerde seyir koşulları, o dönemde İngiliz donanmasının Güney Amerika sularında ve limanlarındaki yaygın ve etkin varlığı gibi konularda ilgi çeken bilgiler yeralır. Bu yönüyle bir denizcilik kitabıdır.

 

* * *

 

Kabul etmek gerekir ki Charles Darwin talihli biridir. Böyle bir yolculuğa çıkabilmek ne o zamanlar ne de günümüzde, çok özel koşullar biraraya gelmedikçe mümkün olabilir. Kendisi bunun bilincindedir. Kaptan, daha sonra Amiral FitzRoy’a minnettarlığını ifadeden hiçbir zaman kaçınmamıştır. Yaşlılığında kaleme aldığı özgeçmişinde şöyle yazıyor: “Beagle’ın seferi, hayatımın en önemli olayıdır ve bütün meslek yaşamımı belirlemiştir.”

Gemide ayrıcalıklı bir yolcu olduğu yukarda belirtilmişti. “En fazla müsaadeye mazhar” konumdadır. Bir savaş gemisinin kaptanıyla dostluk-arkadaşlık ilişkisi içindedir. İstediği zaman karaya çıkar, istediği zaman gemiye döner. Araştırmalarını istediği gibi yürütür. Gemiye yığınla taşıl, kayaç, hayvan ölüsü taşır. Kaptan kendisine bir de hizmetkâr atar.

Uğradığı limanlarda yerleşik İngilizlerden yardım görür. Karadaki yolculuklarında gideceği yerlerde kendisini ağırlayacak yerel eşrafa hitaben yazılmış tavsiye mektuplarıyla yola çıkar. Her zaman yedek atları ve kılavuzu vardır. Kimi zaman geminin subaylarından ya da subay adaylarından biriyle karada gezer.

Nihayet şunu da belirtelim: HMS Beagle ile çıktığı yolculuktan sonra Darwin bir daha İngiltere dışına hiç yolculuk yapmamıştır. Kaldı ki öncesinde de sadece bir kez kuzenleriyle Paris’e gitmişti.[3]Charles G. Darwin (Torun) “Darwin as a Taveller”, The Geographical Journal, Vol CXXVI, June 1960. s. 129. Demek ki aslında o bir gezgin değil bir yerleşiktir. Ama tek bir yolculuk onu hem çok uzaklara hem de çok yükseklere taşımıştır.

Günlük bir bilim kitabı değildir; bunun öncelikle bir yolculuk kitabı olduğu haklılıkla ileri sürülebilir. Buna karşılık Journal of Researches ya da sonraki adıyla Beagle’ın Seferi, bilim amaçlı, bilgi derleme amaçlı bir yolculuğun bir anlamda bilimsel raporudur. Orada genç yolcunun anında tepkileri, heyecanları, hayranlıkları, küçük görmeleri, aşağılamaları, yüceltmeleri, sevinç ve acıları, hoşgörüsüzlükleri, ötekilere (Yerliler/ yabanıllar/ Portekizliler/ İspanyollar) İngiliz merkezli bakışı, Günlük’teki kadar açıkça dile getirilmez, hattâ hiç ortaya dökülmez.

Beagle’ın Seferi, (ya da ilk adıyla (Journal and Remarks) Darwin’in bilimsel yönünü öne çıkarıyorsa, Günlük, onun tutkuları, heyecanları, zafiyetleri, keyif ve kederleriyle genç gezgin yanını ortaya koyar.

Bu gönderiyi paylaş


Dipnotlar

Dipnotlar
1 Hayli olgun yaşta Darwin, doğabilimci ve evrim kuramcısı Francis Galton’a gönderdiği 28 Mayıs 1873 tarihli mektubunda şöyle yazmıştı:  “Benim gerçek eğitimim Beagle’ın güvertesinde başladı.”  Bkn. https://www.darwinproject.ac.uk/letter/DCP-LETT-8924.xml (Erişim 23.1.2021)
2 Bu geçişin sadece Darwin’in düşüncesiyle sınırlı olmadığı, öncesinde Lamarck’ın ve aynı dönemde veya sonrasında birçok başka doğabilimcinin de o yönde düşünceler ürettiği göz ardı edilmemeli kuşkusuz.
3 Charles G. Darwin (Torun) “Darwin as a Taveller”, The Geographical Journal, Vol CXXVI, June 1960. s. 129.